x


ARMADA BLOG
ARMADA GEZİ TEKNESİ’NİN HİKAYESİ

ARMADA GEZİ TEKNESİ’NİN HİKAYESİ

Merhaba Sevgili Armada Dostları,

Bu yazımızda sizlere pek sevdiğimiz, göz bebeğimiz gibi baktığımız, onunla İstanbul’da gezintiye çıkan hemen herkesin tekrar binmek istediği “Armada Gezi Teknesi”nin hikayesini özetleyip, ona has bazı özelliklerden söz edeceğiz...

NEDEN BÖYLE BİR TEKNE?

Armada Gezi Teknesi’nin varlığının ilk nedeni, Armada’nın Yönetim Kurulu Başkanı Kasım Zoto’nun, İstanbul denizlerinde seyretmekte olup, halkımızın ve turistlerin kullanımına açık olan pek çok teknenin, genellikle kimliksiz, gereksiz süslemelerle yüklü, kısaca Boğaziçi gibi dünyanın gözbebeği bir denize hiç yakışmayan, adeta yüzen “kitsch” nesneler olduğunu düşünmesi olmuştu.

NASIL BİR TEKNE?

O halde, başta Boğaziçi ve Adalar olmak üzere, güzel İstanbul’un güzel denizlerine yakışır güzellikte bir gezi teknesi nasıl olmalıydı? Zoto, bu konuda hayli gözlem ve araştırma yapmış, işin uzmanı dostlarıyla tartışmış ve sonunda öyle bir teknenin, sıradan başlayarak Armada Uluslararası Otelcilik ve İşletmecilik A.Ş. eliyle yaptırılmasına karar vermişti.

Öyle ki, Armada teknesinin tasarım ve üretiminden çok daha önce, teknenin Ahırkapı sahilinde yanaşabileceği bir iskele gerekli olacağı için, önce çevrede yerleşik diğer kuruluşlarla da işbirliği içinde bir “Ahırkapı İskelesi” yapımı için kollar sıvandı.

AHIRKAPI İSKELESİ

16. yüzyılda dünyanın “benim” diyen denizci kumandanlarının içine saldığı korku yüzünden “Kızıl Sakal” (“Barba Rossa”) diye anılan Barbaros Hayreddin Paşa’nın, bugünkü Armada Otel’in yerinde, leventleri için yaptırdığı sıra evleri, özellikle Ahırkapı sahilinde yaptırmasının nedeni, onların “karada iken de denize yakın bir yerde dinlenmeleri” ve gerektiğinde hemen gemilere intikal edebilmeleri içindi... Donanma Ahırkapı iskelesinden ikmalini yapar, leventler buradan gemilerine giderdi. 400 yıl sonraki Ahırkapı’ya bakıldığında İstanbul’un pek çok sahil semtinde olduğu gibi, denizle iletişiminin kesilmiş olduğu görülüyordu.

1994’den bu yana Ahırkapı’ya eski itibarını kazandırmak için ciddi uğraşlar veren Armada ekibi, diğer komşularıyla da işbirliği içinde 2010 yılında açılan yeni Ahırkapı İskelesi için de öncülük etmişti... Paralar toplandı, Denizyolları’na iletildi ve şu anda da kullanımda olan Ahırkapı İskelesi inşa edildi...

Bkz: http://www.armadaistanbulkulturu.com/tr/9/ahirkapi-iskelesi

KİM TASARLAYACAK?

“İstanbul’u denizlerinde de İstanbul yapan” değerleri sahiplenmek, onları koruyup yaşatmak için bir “Armada Gezi Teknesi” yapmanın da zamanı geldiğinde, geleneksel soru elbede İstanbul’un gezi tekneleri için de soruldu: “-İstanbul’un denizlerinde vakJyle seyreden gezinti teknelerinin ortak özellikleri neydi? Onları o kadar güzel yapan, bugün bile ‘özlenir’ kılan nedir? Bunlar doğru korunsaydı bugün nasıl tekneler görürdük?” Bkz: Teknenin ilk blogu: https://armadageziteknesi.blogspot.com

Kollar tekrar sıvandı ve tasarımından, malzemelerinden, içinde kullanılan her bir dekor öğesine, kabına kacağına, çatal bıçağına, buz kovasına kadar İstanbul’un güzel denizlerini gezecek, gezerken içinde keyifle yenilip içilecek “doğru” bir teknenin nasıl olacağı inceden inceye düşünüldü. Sonunda Tuzla’da, SBO Yatçılık Tersanesi’nde teknenin üretime geçildi. Bkz: Armada Gezi Teknesi http://www.armadaistanbulkulturu.com/tr/10/armada-gezi-teknesi

SONUÇ

Armada Gezi Teknesi, 2013 yazından bu yana, alçak gönüllü tasarım ölçekleriyle, yüksek kaliteli malzemesiyle, içindeki ve dışındaki görgülü tasarımıyla, hepsinden önemlisi deneyimli kaptanı ve personeliyle Boğaziçi ve Adalar dahil, İstanbul’un güzel denizlerinde seyir halinde. Onunla her denize açılan, davet veren, davetli olan, gezgin veya karadan el sallayan İstanbullu vatandaşlar... velhasıl onu gören herkes ona hayran kalıyor!


rezervasyon yap
E-Bülten Kayıt
TAKİP EDİN
© 2019 Armada Otel - Tüm Hakları Saklıdır | KVKK - Aydınlatma Metni